Şeytan | Konular | Kitaplar

Hep Şeytan mı Kandıracak?

Lanetlik Şeytan ilk zamanlarda öz çehresiyle insanlar arasında rahatça dolaşıyordu. Bir gün ibadetlerini aksatmayan, Allah (c.c ) takva eden, gerçek mü’minlerden biri şeytanı insanları nasıl kandırdığını öğrenmek için sınamak istedi. İnsanlar arasında rahatça dolaşan şeytanın yanına giderek;

“Ey Şeytan ben seni çok seviyorum ve aynı senin gibi olmak istiyorum. Senin gibi olmak için ne yapmam gerekiyor?” diye sordu.

Şeytan ağına bir balık düşmüşçesine durumdan memnun olmuş tu. Sevinçten gözü dönen şeytan ellerini okşaya okşaya, kibirli tavırlarla söze başladı;

“Hayret! Senden önce kimse benim gibi olmak istememişti. İlk defa benim gibi olmak isteyen biriyle karşılaştım. Sen nasıl istiyorsun bunu? Ne mutlu sana! Can-ı gönülden tebrik ederim seni”

Diyerek nasıl kendisi gibi olunabileceğini başladı anlatmaya;

“İlk iş olarak namazı terk etmen gerek. Sonra da eğriye, doğruya devamlı yemin edeceksin” dedi.

Mü’min kişi bütün bunları can kulağıyla dinlermiş gibi yapıp lanetli şeytanın sözü bitince ortaya atıldı;

“ Ey Şeytan! Ben Allah’a namazımı terk etmeyeceğim asla dilimi yemine alıştırmayacağım diye erkek sözü verdim. Sözümden beni kimse caydıramaz.” Dedi.

Birden oltaya düşürülerek kandırma ve avlanma usullerininin meydana çıkarılmak istendiğini anlayan şeytan şaşırıp kaldı. Adeta başından kaynar su dökülmüş gibi kalmıştı. Bunun üzerine lanetlik şeytan konuşmaya başladı:

“Şimdiye kadar senden başka kimse beni tuzağa düşürüp de insanları nasıl kandırıp avladığımın usullerini öğrenememiştir. Fakat bundan böyle öz çehremle insanlar arasında dolaşmayacağım ve hiç kimseye de kandırma usullerimi açık etmeyeceğim”

Diyerek and içti.