Bugün bilinen belli başlı din ve inançlar var. Herkes bu inançların varlığından haberdir. Fakat bir de bizlerin farkında olmadımız yüzlerce binlerce inançlar ve dinler vardır.
Bazı inanç yapıları bilinen güçlü inançlar içinde kamufle dururken ya da o inancı dejenere etmek üzere kurgulanmışken, bazıları da adı bile konmamıştır.
İslamın ilk şartı kelime şehadettir. O inanca girmek için aranan şart ve arkasından iman etme ve uygulama boyutunda şartları ile önümüze çıkar. Fakat bu adsız inançların şartı şurtu yoktur. Farkına varmadan o inancın tapınakcısı oluverirsin. Putperestliğin modern versiyonudur. Tapınmak için var olan putlar ise somut nesnelerden çok artık soyutlaşmıştır.
Her kesin kendi putu olması gibi farklı farklı yapılanma şekilleri olabilir. Bu inanç sistemlerinin beslendiği kaynaklar vardır. Çağdaşlık, modernizim, bilim, fizik, kimya, uzay, ufolar, mucitler, dehalar, teknoloji, televizyonlar, medya patronları, para babaları vs. vs. vs. uzar gider..
Örneğin batılaşma algısı bir inanç sistemidir. biz farkında değiliz fakat bu inanca sımsıkı sarılıp beynimiz tamamen adepte olmuştur. bu inancın kendine göre ayinleri, törenleri, ibadetleri vs vs vardır da vardır. Bu inancın havarileri, misyonerleri tonla doludur.
Bu inanç sistemlerini birileri masa başında kurgulayabildikleri gibi süreç bu noktaya getirmiş olabilir. X toplumunda geçerli iken Y toplumu için saçma birşey olabilir.
Açık büfe inanç karması diyebileceğimiz bir düzen söz konusudur. kurgulanmış bu inançlar blogların temsil ettiği bir elit kitleler vardır. ve taraftar çekmek için yoğun bir propaganda çalışmaları yapmaktadırlar. Açık büfe algısı ise bilincimiz farkına varmadan bazen yüz türlü farklı din ve inançtan birer ikişer veri bilgi doktrin almakta ve bunları harmanlayıp beyninde yapbozun parçaları gibi birleştirmektedir.
Ortaya ise kendi inancını hazmedememiş yüzlerce farklı inanç yapısına sahip yaşam mücadelesi vermeye çalışan köleleşmiş beyinler çıkmaktadır.
Neyi neden yaptığımızı bilmeden.. neyin neden ölesiye kulu kölesi olduğumuzun farkına varmadan.. ve kimlikte yazan "islam dini" inancından milyarlarca km uzaklarda bambaşka dünyalarda kendi inancımızın bir çok noktasına düşman bir şekilde var olma mücadelesi vermekteyiz..
Savunduğumuz bir çok fikrin kökeninin kime ait olduğuna bile bilmeden kendi topuğumuza kurşun sıkmakla meşgulüz..
Gereksiz bilgilerden uzak durmalı, evimizi hırsızdan nasıl koruyorsak kalbimizi aklımızı zihnimizi de yanlış fikir ve düşüncelerden korumalıyız..
Çarşıyu pazarda (sosyal medyada) çok dolaşan sapık fikirlere daha çok meyletmeye başlayacaktır..
Sonuç olarak etikette müslüman ama gerçekte bir yahudi gibi düşünmeye başlayıp, hristiyan gibi görüp, ateist gibi yaşıyor olabiliriz..
Allah sonumuzu hayreylesin